Hayata Dair

Neden Bir Kahvenin 40 Yıl Hatırı Vardır?

Kültürümüzde bir kahvenin kırk yıl hatırı olduğu şeklinde yaygın bir inanış vardır. Peki bu meşhur sözün hikayesini biliyor musunuz? O zaman doğru adrestesiniz. İşte bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır sözünün meşhur hikayesi!

Kahve kültürümüzde önemli bir yer tutar. Köpüğü, telvesi, tadı… Kahve güzel sohbetlerin en güzel şahididir, yorgunluğun ilacıdır, keyifli bir tutkudur. Öyle ki kültürümüzde bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır. Bu söze pek çok kitapta, filmde rastlayabilir ve hatta doğrudan bu sözle alakalı olan çeşitli şarkılara denk gelebilirsiniz.

Peki bu denli günlük yaşantımıza işlemiş olan ve varlığını hissettiren bu söz, bu yaygın inanış nereden gelmektedir? Gelin bu yazıda bu anlayışın ortaya çıkmasına sebep olan o meşhur hikayesine bir göz atalım. Bu yaygın inanışın hikayesi Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine dayanmaktadır.

Osmanlı’nın son dönemlerinde İstanbul’un Yemiş iskelesinde kahvehane işleten Üsküdarlı bilge bir kişi bulunmaktadır. Bu kişinin mekanına her inanıştan, her kesimden çeşit çeşit insanlar hem onun doyum olmayan sohbetini dinleyip nasihatlarından, tavsiyelerinden faydalanmak hem de onun eşsiz kahvesinden içmek için gelirmiş.

Osmanlı'da Kahvehane (Temsili)
Osmanlı’da Kahvehane (Temsili)

Bir gün bu kahvehaneye bir yeniçeri gelmiştir fakat o sırada kahvehanede bir Rum kaptan da bulunmaktadır. Tabi yeniçeri kahvehaneye gelir gelmez varlığını çevreye belli etmeye başlar. Biraz vakit geçtikten sonra da yeniçeri kahveciye ‘Herkese benden kahve ikram edin, fakat (içeride oturan Rum kaptanı göstererek) ona vermeyin‘ der.

Kahvehaneci yeniçerinin bu sözünü duymazdan gelir ve herkese kahvelerini ikram eder. Ardından iki kahve daha yaparak Rum kaptanın yanına oturur. Tabi yeniçeri bu durumu görünce hiddetlenir ve ‘Ona vermeyeceksin demedim mi‘ der. Kahveci de ‘Bu senin değil benim ikramım‘ diye cevap verir ve Rum kaptan ile olan muhabbetine devam eder.

Bu olayın üzerinden tam 40 yıl geçer ve Sisam Adası’nda büyük bir Rum isyanı başlar. Rumlar isyanda ele geçirdikleri insanları esir pazarında satarlar. Ne yazık ki Üsküdarlı meşhur kahveci de bu esirler arasındadır. Bu kahveciyi de bir Rum satın alır. Kahveci kendisini satın alan Rum’un kendisini öldüreceğini düşünerek onun yüzüne bakar.

Köle Pazarı (Temsili)
Köle Pazarı (Temsili)

Fakat gördüğü manzara onu şaşırtmıştır. Adam kendisine düşmanca değil son derece dostça bakmaktadır. Yaşlı adam kahveciyi serbest bırakır ve ona da ‘Bana 40 yıl önce kahve ikram ettin ve ben seni de o kahveyi de unutmadım‘ der. İşte kültürümüzde bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olduğu şeklindeki inanç da buradan gelmektedir.

MrKaptanTR

Bilgisayar mühendisiyim ve boş zamanlarımda kurucusu olduğum bu platformda yazarlık yapıyorum. Özellikle yazılım ve profesyonel içerik üreticiliği alanlarında çalışıyorum. Spor yapmaktan ve gizemli konuları araştırmaktan keyif alıyorum.

1 Yorum

  1. Evet bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. İnternette böyle bloglarda kültürümüzden hikayeler görmek ne kadar hoş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu