Neden Ünlüler Gibi Olmak İsteriz?

İnsanlar neden ünlülere hayran olur veya neden ünlüler gibi olmak ister hiç merak ettiniz mi? Bu sadece özentilik ile açıklanabilecek kadar basit bir olgu değildir. Bunun altında çok daha kuvvetli arzular yatar. Peki nedir bu arzular?

Ünlülerin ne yediği, ne kadar uyuduğu, hangi kişisel bakım ürününü kullandığı, hangi marka giyindiği, nerede yaşadığı ve hatta boyu kilosu gibi saçma detaylar dahi neden deliler gibi araştırılıyor dersiniz?

İşte bu yazıda bunun altında yatan gizli arzulara bilinçaltı düzeyinde ve psikoloji biliminin ışığında göz atacağız. Ayrıca anlattıklarımızı da çeşitli ilginç örnekler ile somutlaştıracağız. Üstelik işin güzel tarafı bu bilgileri yarın olur da güzel bir konuma gelirseniz kendiniz de kullanabileceksiniz.

İnsanlar Neden Ünlülere Özenir?

1- Rol Model İhtiyacı

Ortalama bir insan kendisine has bir karakter oluşturma ihtiyacı duyar. Fakat kişi bir psikolojik olarak adeta bir boşlukta ise kendisine kesinlikle bir rol model arayacaktır. Bu rol model, kişinin kendi iç dünyasında popülerleştirdiği kimi fiziksel, karakteristik, statüsel özellikleri barındırır.

Kişi rol modeli gibi olmak, onun gibi hareket etmek ister. Zamanla bu durum kişinin bilinçaltında bir ideale ve hatta Tanrımsı bir özelliğe dönüşüyor. İşte bu insanlar neden ünlüler gibi olmak ister sorusunun cevabıdır.

2- Bilgiye Olan İhtiyaç

Ünlü insanları takip etmenin insanlara avantaj sağlayan bir işlevi vardır. Evet, size ilginç gelebilir ancak tepedeki insanları tanıma ve bilme isteğimizin sebebi, bilgiye olan ihtiyacımızdır.

Popüler olanlar, zirvede veya tepede olan kişiler “karar veren” ve “harekete geçen” kişilerdir. Yüksek statüde yer alan bu kişiler aynı zamanda en iyi şeyleri yerler ve en iyi eşleri seçerler. Doğru kararları alan hayatta kalır ve hayatını en iyi şekilde sürdürür. Bu sebeple bilgi güçtür diyebiliriz.

Bu durumu asla küçümsemeyin, koskoca reklam firmaları kendi ürünlerini tanıtsın diye ünlülere neden servetler ödüyor sanıyorsunuz? Oysa bu işi bedavaya sıradan bir insana da yaptırabilirler değil mi?
(Ayrıca Bakınız: Reklam Nedir? Nasıl Yapılır?)

Çünkü ünlüler kişinin bilinçaltında özendiği ve onlar gibi olmak istediği tiplemelerdir. Peki neden böyle derseniz bu sorununun cevabını da ünlü bir doktorumuz yaptığı deneyle versin:

İlginç Bir Deney: Maymunlarda Ünlülere Özenme

Doktor Michael Platt Duke Üniversitesi’nde bir nörobiyologdur. Yaptığı bir deneyde 12 tane yetişkin erkek maymununu kullanıp ünlülere duyulan hayranlığı araştırmaya çalıştı.

Deney: Platt, deneyinde maymunlara ilk başta su vermedi. Daha sonra susamış haldeki maymunlara iki seçenek sundu:
1- En sevdikleri içeceği içmek
2- Bir bilgisayar ekranında sürüde baskın olan (popüler) maymunun resmine bakmak

Tahmin edin, maymunlar neyi tercih etti? Susamış olmalarına rağmen maymunlar resimlere bakmayı tercih etti. Peki bunun altında yatan sebep ney derseniz, doktorumuz şöyle açıklamış:

Sonuç: Statüsü olan maymunların, diğerlerinin sahip olmak istediği yiyecekleri, gücü ve cinsel çekiciliği vardır. Düşünün, susuzluk durumunda dahi maymunların dikkatini “popülerlik” çekiyor ve susama ihtiyacından daha baskın bir isteğe dönüşüyor. Ve ilginç bir şekilde, “popüler” maymunlar bile “popüler” olan diğer maymunlara ilgi duyuyorlar.

İlginç Bir Örnek: Adolf Hitler

Ünlüler deyince aklınıza sadece film starları, magazin dergilerinin kapakları, televizyon programı sunucuları, CEO’lar, iş adamları vesaire gelmesin. Aklınıza sadece güzel örnekler de gelmesin.

Mesela Adolf Hitler de bir ünlüdür. Kötü bir örnektir, milyonları öldürmüş ve hatta diri diri yakmıştır ama bu durum ünlü olduğu gerçeğini değiştirmez. Peki bunun konumuzla alakası ney?

O dönem Alman halkı Hitler’e özeniyor, savaşı kaybederken dahi ona ölümüne bağlı kalıyordu. 2. Dünya Savaşında yenilirken dahi mitinglerinde milyonlarca insan toplanarak “Tanrının Elçisi, Büyük Lider, Büyük Başkan, Büyük Kurtarıcı” gibi kimi sloganlar ile yere göğe sığdıramıyor ve ona biat ediyorlardı.

İşte, gariptir ama bunun altında da aynı psikolojik etmenler yatar. İnanmadınız mı yoksa? Gelin bizzat dönemin Alman Propaganda Bakanından dinleyelim:

“Prestij ve karizma sahibi lider, propaganda işini çok kolaylaştırır. İlk sözü kim ne kadar güçlü ve bağırarak söylerse, o kazanır. Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak çok kolaydır.”