Kıymet Bilmenin Hayatımızdaki Yeri ve Önemi

Kıymet bir şeyin taşıdığı değere, öneme ya da bir şeyin fiyatına denir. Bu sözcük aynı zamanda üstün nitelik manasında da kullanılır. Kıymet bilmek deyimi ise bir şeye ya da birine hak ettiği değeri vermek ve ona göre davranmak anlamına gelir. Kıymet bilmek 21. yüzyıl becerilerinin gerektirdiği ana önceliklerden biri olan farkındalığın artmasını sağlayan bir değerdir. Çünkü, kıymet bilmek kendini bilmektir. Kişinin kendi özelliklerinin ve becerilerinin farkında olması ise yaşantısına daha konforlu devam etmesine katkı sağlar. Aynı şekilde birlikte olunan kişiler ile ilgili farkındalık onlarla olan iletişimi daha olumlu kılar. Yani kıymet bilmek tüm hayatı etkiler.

Kıymet Bilmenin Önemiyle İlgili Bir Hikaye

Padişah bir kölesi ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı. Köle ağlamaya, inlemeye başladı. Tir tir titriyordu. Avutmak için çok uğraştılar, ama bir türlü sakinleşmedi. Padişahın keyfi kaçtı. Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bilge bir adam padişahın huzuruna çıktı, “müsaade buyurursanız ben onu sustururum” dedi. Padişah da “lütfetmiş olursunuz” dedi. Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler. Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene sıkıca sarıldı, oradan gemiye çıktı ve ardından bir köşede uslu uslu oturmaya başladı.

Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü. “bu işteki hikmet nedir” diye sordu. Yaşlı adam ise şöyle cevap verdi: “köle önceden suya batmanın ve boğulma tehlikesi geçirmenin acısını tatmamıştı, yani gemideki selametin kıymetini bilmiyordu, işte huzur ve saadet de böyledir: bir felaket görmeyen kimse, huzurun kıymetini bilemez“. Suda yaşayan balık suyun kıymetini bilmez, sudan çıkarılınca suya kavuşmak için çırpınıp durur. İnsanlar da böyledir.

İnsan Ulaşamadığının Delisi, Ulaştığının Nankörüdür

İnsan ulaşamadığı her şeyin “delisi”, ulaştığı her şeyin “nankörüdür”.

Pablo Neruda, Ünlü Yazar

Genelleme yapmak doğru olmasa da insanlar ulaşamadığı, elinde olmayan, hedeflediği veya istediği şeyleri elde etmek için çok uğraşırlar, çok çaba sarf ederler. Ancak ellerinde olan şeyleri bir süre sonra istemez, az görür ve onunla yetinemezler. Fakat bir süre sonra onu bulamayınca onu bulabilmek içim yapmadıkları şey kalmaz. Yani bazı insanlar hep daha üstünü, daha iyisini hatta en iyisini ister ve bu yüzden var olanın da değerini bilmez. Ayrıca başkalarıyla rekabet etme isteği, yasaklar ve kısıtlamalar cazibeyi doğurur. En önemlisi de bir şey için kadar çaba gösteriliyorsa ve bir şey için ne kadar çok zahmete katlanılıyorsa o şey o kadar kıymetli bilinir.

Başka insanlara kıymet bilmenin önemini anlatmanın en temel yöntemleri şunlardır:
• Hiç kimseye hiçbir kazanımı altın tepside sunmamak ve emek vermelerini sağlamak
• Gerekirse doğrudan kötü deneyimler yaşayarak iyiyi ve iyinin önemini idrak etmek
• Empati duygusunu geliştirmeye çalışmak, başkalarıyla görüş alışverişinde bulunmak
• Teşekkür etmekten çekinmemek ve doğru bilgiye ulaşmada doğru kanallar kullanmak
• Başkalarının sorumluluğu olan işleri yapmamak ve başka insanlara rol model olmak