Tarım İlaçlarının Zararları ve Sağlığa Etkileri [Pestisit]
Tarım ilacı nedir, tarım ilaçlarının zararları nelerdir, tarım ilaçlarının olumsuz etkileri nelerdir, tarımsal ilaçların insan sağlığına etkileri nelerdir ve çevreye zararları nelerdir sorularının cevapları ile çok özel fikirler ve bilgiler bu yazıda!
📌 Tarım İlacı Nedir (Pestisit): Tarım ürünleri üzerinde var olabilen zararlı organizmaları (zararlılar, hastalık yapıcılar, yabani bitkiler vb.) öldürmek, popülasyonu düşürmek ve ekonomik zarar eşiğinin altına çekmek için kullanılan ürünlerdir. Tarım ilaçları artan besin ihtiyacını karşılayabilmek için alınan önlemlerden bir tanesidir. Pestisitler verimliliği arttırma, mahsul kayıplarını koruma ve vektör hastalık kontrolü gibi amaçlarla ekonomikliği ve kullanım kolaylığı sebebiyle kullanılırlar. Ancak faydaları gibi ciddi zararları da bulunmaktadır.
Böcek öldürücüler (insektisitler), mantar öldürücüler (fungisitler), nematod öldürücüler (nematisitler), ot öldürücüler (herbisitler), kemirgen öldürücüler (rodentisitler) bitkilerin korunması amacıyla kullanılan başlıca kimyasal katkı maddeleri yani tarım ilaçlarıdırlar. Tarım haricinde kamusal kentsel yeşil alanların, spor alanlarının, tarım dışı alanların iyileştirilmesi ve bakımı gibi amaçlarla kullanılırlar. Bunların haricinde farklı kullanım alanları da mevcuttur.
Tarım ilaçları her ne kadar hızlı, kolay ve hesaplı bir çözüm olarak kabul edilseler de veya kendilerinden zirai ilaç yerine “bitki koruma ürünü” gibi kulağa daha hoş gelen ifadelerle bahsedilse de verdikleri zararlar ve sebep olduğu kirlilik sebebiyle kullanımlarının önemli bir maliyeti bulunmaktadır. Tarım ilaçlarının canlılar üzerindeki doğrudan olumsuz etkilerinin yanı sıra, çevreye olan olumsuz etkileri ve sağlığa dolaylı zararları da vardır. Her yere tıpkı virüsler gibi yayılmak suretiyle doğal dengeyi bozmaları bunların en başında gelmektedir.
Tarım İlaçlarının Zararları ve Sağlığa Etkileri Nelerdir?
1- Tarım İlaçları Canlıları Adım Adım Zehirler
Tarımda kullanılan hormonlar ve zirai ilaçların zararları içerisinde en ciddi olanı canlılarda kademeli olarak zehirlenmeye sebep olmasıdır. Çünkü uzmanlara göre zirai ilaç dediğimiz şeyler ilaç değil bir çeşit zehirdir. Bunlar toksikolojide LD50 ve ID50 gibi terimlerle ifade edilirler. İlacın az miktarda alınması akut zehirlenmeye, ilacın tekrarlanan alımlarla vücutta belli bir dozda birikmesiyle kronik zehirlenmeye, hassas bünyelerde alerjik etkilere (kanama, kızarma, kaşıntı vb.) ve hatta bazen kanserojen etkilere dahi sebep olabilmektedir.
(Ayrıca Bakınız: Kanser Nedir? [Belirtileri, Nedenleri, Türleri ve Tedavisi])
2- Tarım İlaçları Metabolizmayı Bozar
Tarım ilaçları ve kalıntıları (özellikle hatalı uygulamalar sonucunda) fark edilmese de yavaş ama kesin bir şekilde vücudu zehirlerler. Her ne kadar fark edilmese de organik olmayan bir tarım ürünü tüketilirken, ürünün yanı sıra pek çok farklı pestisit de vücuda girmekte ve genellikle birikmektedir. Genel semptomlar baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, yorgunluk, ciltte ve gözlerde tahriş vb. olsa da vücut geneline çeşitli zararlı etkileri bulunmaktadır.
(Ayrıca Bakınız: Bağışıklık Sistemi Neden Zayıflar? [Zayıf Bağışıklık Belirtileri])
Yapılan sayısız araştırmadan sonra pestisitler kanser, alzheimer, hiperaktivite (DEHB), yüksek tansiyon, kalp hastalığı, diyabet, felç, bazı kronik hastalıklar ve hatta doğum kusurları ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca pestisitler sinir sistemine, üreme sistemine, endokrin sisteme zarar verebilirler. Özellikle hamilelikte anne karnından bebeğe geçebileceği için fetüsler için hayati derecede zararları olabilir. Örneğin Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu 2015’te glisofat için “muhtemel kanserojen” uyarısında bulunmuştur. Ayrıca hormonları taklit ederek veya antagonize ederek endokrin bozucu etkilerinin olduğu yapılan çalışmalarda saptanmıştır.
3- Pestisitler Toprak ve Ürün Kalitesini Düşürür
Tarım ilaçları toprakta da hem birikmesi, hem kirletmesi, hem de verimi düşürmesi sebebiyle toprak ve ürün kalitesinde kademi olarak düşüşe sebep olur. Örneğin glifosat kullanımı, toprağın daha sağlıklı ve verimli olmasını sağlayan doğal süreçlere zarar vererek, topraktaki canlılığı yok etmektedir. Üstelik ürünlerin de olgunlaşmasını geciktirmektedir. Kurtsuz meyve ve sebze için ilaç kullanılırken o kurdun bile tüketmek istemediği şeyi bizim yediğimizi hiç düşünmüyor musunuz? Bu konuda verilebilecek bir diğer çarpıcı örnekte şudur:
Örneğin, tarım ilaçları topraktaki organik maddeyi parçalayarak etrafa yayan, açtıkları boşluklar sayesinde bitki köklerinin toprağa nüfuz etmesini kolaylaştıran ve toprağın bereketini artıran solucanların üremesini engelleyerek sayılarının azalmasına neden olmaktadır. Aynı şekilde topraktaki mikroorganizmalar, bitkilerin kendi savunma mekanizmaları ve tozlaştırıcılar (arılar vb.) glifosat nedeniyle zarar gördükleri için, bitkiler ve toprak canlılığını yitirmektedir. Sonuçta da kokusuz, tatsız, besleyici olmayan, kağıt gibi ve kalitesiz tarım ürünleri elde edilmektedir.
4- Pestisitler Ekosisteme Ciddi Zararlar Verirler
Tarım ilaçlarının çevreye zararları arasında en önemlisi doğal ekosistemler üzerindeki kimyasal yükünü arttırmış olmasıdır. Gıda kalıntılarının yanı sıra, genellikle sprey formunda oldukları için hava kirliliğine sebep olabilmekte ve hatta rüzgâr ile hedef olmayan bitki örtüsüne taşınıp bitki örtüsünün kirlenmesine sebep olabilirler. Üstelik suya (ve hatta yer altı sularına bile) karışabilir veya buharlaşıp rüzgârlar ve yağışlar aracılığıyla da yer yüzünün farklı noktalarına inebilirler.
Yöntem ne olursa olsun sonuçta oldukça çeşitli yöntemlerle hedef olmayan her türlü canlıya zarar verebilirler. Hedef olan canlıları (böcekler, yabani otlar vb.) öldürmeye ek olarak arılar, kuşlar, balıklar, mikroorganizmalar, omurgasızlar gibi aslında hedef olmayan organizmalarda ölümlere; kuş ve balık gibi daha iri olan hedef olmayan organizmalarda ise kısırlığa ve üreme potansiyelinde düşüşe yol açarlar. Pestisitlere dayanıklılığın artması sonucunda ise hastalık taşıyan böcek ve parazitler kontrolden çıkabilir ve ekosistemin yapısı ve türleri dahi değişebilir.
5- Tarım İlaçları Çok Yönlü Sorunlara Yol Açar
Bitkilerin topraktaki ilaç kalıntılarını bünyelerine alması ve bu bitkileri insan gıdası veya hayvan yemi olarak tüketilmesi sonucunda ilaçlar gıda zincirine girip çok fazla canlıyı ve cansızı etkilemektedir. Zaten hem Türkiye’de hem de dünyada yapılan çeşitli araştırmalarda tarım ürünlerinde de çeşitli miktarlarda ilaç kalıntıları bulunmaktadır. (“örnek“) Bütün bu durumlar da gelecek için hayati öneme sahip olan sürdürülebilirliğe de ciddi zararlar vermektedir.
Ayrıca bu kimyasallar genellikle ithal edilmekte, böylece de hem ülkeleri hem de üretimi dışa bağımlı hale getirmektedir. Çünkü bunlar kullanıldıkça üreticileri de kendilerine bağımlı kılmaktadır. Örneğin üreticiler ilaç serpmediklerinde verimlerinin düştüğünü ve hatta zarara dahi inebildiğini söylemektedirler. Hatta bazı uzmanlara göre satılan tohumlar bitkilerin böcekleri çekmesine ve böceklere karşı satılan ilaçlarsa hastalıklara sebep olmuştur. (1)
Üstelik canlı vücutlarında biriken tarım ilaçları uzun süre atılamamaktadır. Örneğin DDT uzun zaman önce yasaklanmıştır ancak hala dünyanın her yerinde besinlerde, canlıların kan ve dokularında DDT’ye rastlamak mümkündür. Tarım ilaçları, suni gübreler, aşırı sanayileşme, ucuz işgücü talebi vb. açlık ve yetersiz beslenme sorunlarını çözmede başarısız olmuş ve hatta tam tersine çeşitli yeni sorunlara (adaletsiz dağıtım, kaynakların aşırı kullanımı vb.) yol açmıştır.
Hatalı tarım uygulamaları nüfus artışı, gıda güvenliği, kimyasal pestisitlerden kaynaklanan sağlık riskleri, pestisit direnci, doğal çevrenin bozulması ve iklim değişikliği gibi çeşitli önemli faktörlerle uğraşmak zorunda bırakmıştır. Ama sonuç olarak pestisitlerin pek çoğu yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda çeşitli sağlık ve çevre sorunları ile ilişkilendirilmiştir. Bu sebeple tarımsal kullanımı terk edilen ve ciddi cezalarla anılan tarım ilaçları dahi mevcuttur.
Tarım İlaçları İle İlgili Önemli İstatistikler Nelerdir?
Tarım ilaçlarının kullanılması dünyada sıkı denetim altında tutulmaya çalışılmaktadır. Bu ürünler genellikle denetimin az olduğu ülkelerde üretimlerini sürdürmekte ve daha çok gelişmekte olan ülkelere satılmaktadır. Ancak 2018 yılı verilerine göre dünya genelinde 2.8 milyon üretici 71.5 milyon hektar alanda organik tarım yapmakta ve glifosat benzeri herhangi bir herbisit kullanmadan üretimlerini sürdürebilmektedir. Ancak ne yazık ki insan anne sütü örneklerinde de pestisit kalıntıları tespit edilmiştir ve bu konuda uzmanların ciddi endişeleri bulunmaktadır.
Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın Mart 2020 tarihinde yayımladığı “Dünyayı Zehirleyerek Milyarlarca Dolar Kazanıyorlar” adlı basın bültenine göre, dünya genelinde pestisit piyasasına hakim olan şirketler 2018 yılındaki 37,2 milyar dolarlık ürün satışlarının %35’ini glifosat gibi yüksek seviyede zararlı pestisitlerden elde etmişlerdir (ancak ceza alan şirketlerin de olduğu unutulmamalıdır). Ayrıca istatistiklere göre tarım ilacı kullanımı genellikle artış eğilimindedir.
Tarım İlaçlarının Zararları Nasıl Azaltılır?
✅ Tarım ilaçlarının zararlarını ve sağlığa etkilerini en aza indirmek için tüketicilerin alabileceği bir takım önlemler bulunmaktadır. Bunların ilki bilinçli bir tüketici olarak alım gücünün yettiği ölçüde organik ürünlere yönelmektir. Ayrıca düzenli olarak uzman kontrolünde detoks yapmak ve tarım ürünlerini sirke yerine karbonatlı suyla yıkamak uzmanlarca önerilmektedir.
(Ayrıca Bakınız: Detoks Nedir? Detoks Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir?)
(Ayrıca Bakınız: Meyve ve Sebzeler Nasıl Yıkanmalı? [Sirke Mi Karbonat Mı?])
✅ Uzmanlara göre zarar eşiğine ulaşılmadan zirai ilaçları kullanmamak gerekir ve eğer kullanılacaklarsa da doğru türde (tercihen 3. derecedeki ilaçlar) dikkatlice, bilinçlice ve uygun dozlarda kullanılmalıdır. İlaçlar ruhsat almamış kültürlerde kesinlikle kullanılmamalıdır. Pestisit uygulayıcılarının kendi sağlıkları için de maske, eldiven, çizme, tulum ve gözlük gibi maruziyeti azaltıcı önlemler alması gerekmektedir. Maliyeti yüksek olsa da organik ilaçlar da mevcuttur.
✅ Tarım ilaçlarının yapacağı işi üstlenen ve gerçekten işe yarayan doğal yöntemler de bulunmaktadır. Örneğin haşerelerle savaşmak için arı kovanı, tavuk, kuş vb. canlılardan faydalanılmakta ve bu sayede hem doğal ve kaliteli ürünler elde etmekte hem de organik gübre, bal ve yumurta gibi çıktılar elde edilebilmektedir. Malçlama, ekim nöbeti, yoğun ekim, sığ sürme gibi pek çok teknik ya da organik tarım, agroekoloji gibi pek çok yöntem ile glifosat kullanmadan istenmeyen otlarla mücadele edebilmek de pek âlâ mümkündür. 🙂
✅ Tarım ilaçlarının zararlarının önüne geçmek için, kullanımları sıkı bir şekilde denetlenmeli, ilaçları kullananlar eğitimden geçirilmeli, gerekirse riskli tarım ilaçları reçeteye bağlanmalı, tüketiciler eğitimle bilinçlendirilmeli, sürdürülebilir iyi tarım uygulamaları ve dayanıklı tür gibi alternatif yöntemlere ağırlık verilmeli yani sonuç olarak ekolojik ve ekonomik geçerliliği olan bir tarımsal üretim ve tüketim modeli uygulanmalıdır. Örneğin Ziraat Fakültelerinde zirai ilaçlara alternatif olarak zararlı böcekleri yok eden faydalı böcekler yetiştirilmektedir.
(Ayrıca Bakınız: Tıbbi Sorumluluk Feragatnamesi)