Tıbbi Şarlatanlık Nedir? [Özellikleri, Örnekleri ve Hukuki Boyutu]
Tıbbi şarlatanlık nedir, tıbbi şarlatanlığın sebepleri nelerdir, tıbbi şarlatanların özellikleri nelerdir, tıbbi şarlatanlar nasıl fark edilir, tıbbi şarlatanlık örnekleri nelerdir ve tıbbi şarlatanlığın hukuki boyutu nedir sorularının cevabı burada!
📌 Tıbbi Şarlatanlık Nedir: Tıp hekimliği, diş hekimliği, veteriner hekimlik ve eczacılık gibi sağlıkla ilgili meslekleri art niyetli bir şekilde icra eden sahtekarlar için kullanılan bir hukuk terimidir. Şarlatanlar bir eğitim ve lisansı olmadığı halde bu meslekleri icra eden kişiler olabildikleri gibi eğitim ve lisansı olduğu halde mesleklerini art niyetli olarak icra eden kişiler de olabilirler. Şarlatanlık; genellikle bilir geçinen, kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran ve hatta dolandıran kimseler için kullanılan bir sıfattır.
(Ayrıca Bakınız: Nasıl Sağlıklı Olunur? En İyi Sağlıklı Yaşam Önerileri Nelerdir?)
Tıbbi Şarlatanların Özellikleri Nelerdir?
✅ Şarlatanlar savunmasız ve nispeten daha bilgisiz toplulukların şüphelerini besleyerek ve korkularını ölçüsüzce ateşleyerek başarılı olurlar ve bilimin genellikle yapamayacağı türden tıbbi kesinlikler vaat ederler. Hatta bir gün dediklerini ertesi gün yalanlayabilir (1) ve burada bilimin değişken olduğu gerçeğini kendilerine kılıf yaparlar. Daha da açık bir ifadeyle dakikada 5 kişinin hatalı tedavi sebebiyle ölmesinde katkıları azımsanamayacak kadar büyüktür. (2) Ancak bu kaza vb. elde olmayan sebeplerle oluşan istenmeyen sonuçlarla karıştırılmamalıdır.
(Ayrıca Bakınız: Tıbbi Malpraktis Nedir? [Yanlış Teşhis ve Tedavi Öldürür!])
✅ Tedavi hastaya özeldir. Hastaların genetik durumları, hastalıkları, fiziksel yatkınlıkları vb. uygulanacak tedaviyi doğrudan etkiler. Ancak art niyetli kişiler yan etkileri hesaba katmadan herkese aynı tedaviyi uygularlar. Tabi aspirin gibi birden fazla tıbbi uygulaması olan ürünlerin ve yıllar sonra zararlı olduğu anlaşılıp toplatılan ilaçların da olduğu unutulmamalıdır. (1) (2)
✅ Bilimsel (özellikle tıbbi) yazılarda (en azından soru işaretlerine sebep olacak bölümlerde) atıflarda bulunmak hem etik, hem güvenilirlik, hem de teknik açıdan büyük önem taşır. Ancak art niyetli kişiler ya hiç atıfta bulunmaz ya da güvenilmez kaynaklara atıfta bulunur. Bunun bir ileri aşaması da araştırmaları, deneyleri ve reklamları bizzat üreticilerin yapmasıdır. (1)
(Ayrıca Bakınız: En İyi Psikolojik Manipülasyon Teknikleri)
✅ Bir şeyin yüzyıllardır var olduğu gerçeği, kendi başına onun yararlarının onaylandığı anlamına gelmez, bu bilimsel olarak desteklenmelidir. Şarlatanlık ise (ister geleneksel ister modern yöntemler olsun) bilimi reddetmektir. Örneğin topraklama ilk bakışta kulağa ne kadar da ilkel bir yol olarak geliyor değil mi? Ancak enflamasyona, biyolojik saate, hormonlara ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarına iyi geldiği ve yokluğunun ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Şarlatanlarsa ettiği Hipokrat yeminlerine uymazlar.
(Ayrıca Bakınız: Topraklama Nedir? Faydaları Nelerdir? Nasıl Yapılır?)
✅ Tıbbi şarlatanlar tedavi yöntemlerini genellikle bilimsel kanıtlarla değil; reklamlar, kelime oyunları ve algıda seçicilik gibi psikolojik manipülasyon teknikleri ile anlatırlar. Sahtekarlar, iddialarını desteklemek için referanslı bilim sağlamak yerine, ürünlerinin doğruluğunun kanıtı olarak genellikle yalnızca anekdotsal kanıtlara ve yürekten gelen referanslara güvenirler. (1) (2) Öyle ki kendileri bir gün dediklerini ertesi gün (kılıfına uydurmuş gibi yaparak) yalanlayabilirler.
✅ Şarlatanlık tarihi tıp tarihi kadar eskidir. Tarihteki ilk şarlatanlar şahsi tecrübelerle ve bir bilenin yanında çıraklık yaparak tebabet mesleğini derme çatma bir şekilde öğrendikten sonra kendi başlarına merdiven altı yöntemlerle bu işi sürdürenlerdi. Oysa insanlara ilaç olarak verilen karışımların farmakolojik özelliklerini, yan etkilerini; insan anatomisini, histolojisini, fizyolojisini ve nicelerini bilmiyorlardı. Sonuç olarak şarlatanların hastaları kelimenin gerçek anlamıyla yaşamları, sağlıkları ve gelecekleri üzerine kumar oynuyor ve piyango çekiyorlardı. 🙂 (1)
(Ayrıca Bakınız: Bağnazlık Nedir? Taassup Nedir? [Örnekler])
Tıbbi Şarlatanlık Örnekleri Nelerdir?
• İşe yaramayan ve hatta bilimsel temeli dahi olmayan tedavi yöntemleri
• Testleri başarıyla bitirilmeyen aşı, serum, ilaç vb. yöntemleri uygulamak
• Kasıtlı olarak hata yapılan teşhis, tanı, tedavi uygulamaları (sahtecilik) (1)
• Doktor, bilim insanı, bürokrat vb. kişilere verilen gizli & açık rüşvetler
• Deneylerin istenilen sonucu vermesi için yapılan usulsüz uygulamalar
• Para kazanmak için yaptırılmayan işlemlerin yapıldı olarak gösterilmesi
• Para kazanmak için etkili değil pahalı olan yöntemlerin uygulanması (1)
• Kişiyi sağlık süreçleri hakkında yeterli miktarda bilgilendirmemiş olmak
• Kişinin rızası veya haberi olmadan üzerinde çeşitli deneyler yapmak (1)
• Tarihi geçen veya zararları anlaşılan tedavilerin kullanımının sürdürülmesi
• İlaç vb. prospektüslerinin eksik ve hatalı olması ve hatta hiç olmaması
• Hastaya vaat edilen bakım standartlarından kasıtlı olarak sapılması
• Hastanın rızası ve isteği olmadan vücut bütünlüğüne dokunulması
• Hasta haklarına, kanunlara ve sözleşmelere ters düşen uygulamalar
Yukarıdaki tıbbi şarlatanlık örnekleri geçmişte önemli kurumlar ve kişiler tarafından yapılan itiraflar, hukuk mevzuatı ve çok ciddi cezalar ile tazminatlara sebep olan büyük çaplı davalardan derlenmiş olup araştırıldığı taktirde (özellikle yabancı kaynaklarda) farklı çarpıcı örnekler de bulunabilir. Ayrıca ne tıp etiğine, ne insanlık etiğine, ne de hukuka uygun olmayan tıbbi şarlatanlık ile bilimsel bilginin doğası gereği farklılık gösterebilmesi karıştırılmamalıdır. Örneğin bugün zararları kanıtlanmış olan sigara, DDT, eroin, asbest ve nikotin gibi maddelerin zararlarının bilinmediği dönemlerde; bu maddeler bilim camiası tarafından övülüyordu. (1) (2)
(Ayrıca Bakınız: Bilim Mutlak Doğru Mudur? [Değişen Bilimsel Bilgiler])
Tıbbi Şarlatanlığın Hukuki Boyutu Nedir?
(Ayrıca Bakınız: Hastanın Tedaviyi Reddetme Hakkı ve Hukuki Dayanakları)
Türkiye Cumhuriyetinde hekimlik yapmak ve ne biçimde olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye’de Tıp Fakültesinden diploma almak gereklidir.
Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 1. Madde
Diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 25. Madde, 5728 Sayılı Değişiklik
Sağlık alanında herhangi bir girişim, ilgili kişinin bu girişime özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde rıza (onam) vermesinden sonra yapılabilir. Bu kişiye, önceden, girişimin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verilecektir. İlgili kişi, verdiği onamı her zaman, serbestçe geri çekebilir.
Biyotıp Sözleşmesi, 5. Madde
Koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temini esas olup… Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmamış ilaç ve terkiplerin üretimi, ithali, satışı ile ruhsat veya izin alınmış dahi olsa ilaç ve terkiplerin bilimsel araştırma amacıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ve ilgili kişinin rızası olmadan insan üzerinde kullanımı yasaktır.
3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 3. Madde, K Bendi
Klinik veya laboratuvar muayeneleri sonucunda bilinen klasik tedavi metodlarının hastaya fayda vermeyeceğinin sabit olması ve daha evvel deney hayvanları üzerinde kafi derecede tecrübe edilmek suretiyle faydalı tesirlerinin anlaşılması ve hastanın rızasının bulunması şartları birlikte mevcut olduğunda, bilinen klasik tedavi metodları yerine başka bir tedavi usulü uygulanabilir. Ayrıca, bilinen klasik tedavi metodu dışındaki bir metodun uygulanabilmesi için, hastaya faydalı olacağının ve bu tedavinin bilinen klasik tedavi usullerinden daha elverişsiz sonuç vermeyeceğinin muhtemel olması da şarttır. Evvelce tecrübe edilmemiş bir tıbbi tedavi ve müdahale usulü, ancak zarar vermeyeceğinin ve hastayı kurtaracağının mutlak olarak öngörülmesi halinde yapılabilir.
Hasta Hakları Yönetmeliği, 27. Madde
(Ayrıca Bakınız: Tıbbi Sorumluluk Feragatnamesi)