Cinsel Kimlik Bozukluğu Nedir? [Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi]
Cinsel kimlik bozukluğu nedir, cinsel kimlik bozukluğu belirtileri nelerdir, cinsel kimlik bozukluğu neden olur ve cinsel kimlik bozukluğu tedavisi nasıl yapılır başta merak edilen sorularının cevapları ve özel bilgiler işte bu yazıda!
📌 Cinsel Kimlik Bozukluğu Nedir (Cinsiyet Disforisi): Bireyin doğumda anatomiye ve biyolojiye dayalı olarak tayin edilen cinsiyet kimliği ile kişinin cinsiyetine ilişkin psikolojik algısının uyumsuz olmasıdır. (1) Cinsiyet disforisi genellikle çocuklukta başlasa da, bazen ergenlikte veya daha sonrasında da ortaya çıkabilir. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin önemli bir rehberi olan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı‘nda (DSM-5) listelenen bir tanıdır. Bu durum toplumda erkekleşen kadınlar ve kadınlaşan erkekler tabirleriyle ifade edilir.
Cinsel kimlik bozukluğunun görülme sıklığı düşük olsa da hem herkesin desteğe ihtiyaç duymaması, hem sorunun net çizgilerle tanımlanamaması, hem de toplumsal baskı sebebiyle bu sorunun gerçekte ne kadar yaygın olduğu bilinmemektedir. Destek alanların oranı erkeklerde 30.000’de 1, kadınlarda ise 100.000’de 1’dir. Ancak cinsiyet disforisi 21. yüzyılda ciddi bir artış eğilimi göstermektedir. Bu sorundan rahatsız olan bazı ülkelerde ise gençlere zorunlu olarak cinsiyetle ilgili dersler (erkeklere erkeklik dersleri vb.) verilmeye başlanmıştır.
Cinsiyet kimliği (toplumsal cinsiyet) ile biyolojik cinsiyet birbirinden farklı şeylerdir. Cinsiyet kimliği kişinin cinsiyetine ilişkin psikolojik duygusuna atıfta bulunurken, cinsiyet ifadesi, kişinin dünyaya cinsiyetli bir şekilde sunma şeklini ifade eder. Örneğin, TR ve ABD’nin çoğunda elbise giymek “kadınsı” ve smokin giymek “erkeksi” bir cinsiyet ifadesi olarak kabul edilir. Bu tarz beklentiler kültürel olarak tanımlanır ve zamana ve kültürlere göre farklılık gösterebilir. Cinsel kimlik bozukluğu ise genellikle ergenlikte veya ergenliğin sonunda ortaya çıkar.
Cinsel Kimlik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
• Atanan cinsiyet ile toplumsal cinsiyet arasındaki en az 6 aylık uyumsuzluk
• Kendi cinsel anatomisinden hoşlanmama ve diğer cinsiyetten olma arzusu
• Karşı cinsin tipik tepkileri ve duygularına sahip olduğuna dair güçlü inanç
• Karşı cinsin cinsel özellikleri, aktiviteleri, davranışları ve giyim tarzını taklit
• Karşı cinsiyetten birisi olarak muamele görmek için duyulan güçlü bir istek
• Hayallerde, fantezilerde vb. karşı cinsiyetle güçlü ve sürekli özdeşim kurma
• Cinsel organlarından iğrenme ve cinsel organları sergilemekten kaçınma
• Ereksiyona ulaşmada ve orgazm olmada yetersizlik (bu zorunlu değildir!)
• Arkadaşları ve oyun arkadaşlarını özellikle kasten diğer cinsiyetten seçme
• Karşı cinsle beraber karşı cinsin oyunlarını oynama konusunda ısrar etme
• Oyunda sürekli ve çok istekli olarak karşı cins rollerini oynamayı isteme
• Özgüven eksikliği, depresyon, anksiyete ve sosyal olarak izole olma hali
• Kişinin gereksiz riskler alması, kendisinden utanıp kendini ihmal etmesi
• Toplumsal, mesleki veya diğer önemli işlevsellik alanlarında bozulmalar
• Gündelik yaşamdan cinsel kimlik bunalımı ile ilgili verilebilecek örnekler
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin cinsiyetler arasındaki ayrımları silikleştirerek cinsel kimlik bozukluğu teşhisinin yapılmasını zorlaştırdığı da bir gerçektir. Öyle ki TCE toplum nezdinde tek görüş haline gelirse cinsel kimlik bozukluğu bir sorun olarak sayılmayacaktır. Ayrıca cinsel kimlik karmaşası ile karşıt giysicilik, cinsiyet hoşnutsuzluğu, cinsel yönelim bozukluğu, anormal cinsel organ gelişimi, cinsiyet belirsizliği (interseksüalite) ve eşcinsellik (homoseksüellik) gibi durumlar karıştırılmamalıdır. Cinsel kimlik bozukluğunda en temel şart kişinin kendi cinsiyeti ile uyum içerisinde olamaması ve hatta kendisini karşı cinsiyettenmiş gibi hissetmesidir.
Cinsel Kimlik Bozukluğu Neden Olur?
.#. Kimyasallar: Plastik türevleri, deterjanlar, ilaçlar, kozmetikler, ev eşyaları, endüstriyel kimyasallar, radyasyon, canlı vücuduna çok çeşitli yöntemlerle giren hormon bozucular (aslında durum o kadar ciddidir ki yapılan çalışmalarda yeni doğan bebeklerin daha anne karnında çeşitli toksinlere maruz kaldığı görülmüştür) (1) ve tarım ilaçları gibi kimyasallar cinsel kimlik bunalımına sebep olabilir. Bazı ilaçların eşcinselliğe yol açtığını ve bu sebeple açılan davaların kazanıldığını biliyor muydunuz? (2) Yapılan araştırmalara göre bu göstergeler anne karnında da etkili olmakla beraber sonraki nesillere de genetik olarak aktarılmaktadır.
(Ayrıca Bakınız: Tarım İlaçlarının Zararları ve Sağlığa Etkileri [Pestisit])
(Ayrıca Bakınız: Testosteron Nedir? Ne İşe Yarar? Testosteron Nasıl Artar?)
.#. Modernlik Algısı: Androjen kimlik (karma kimlik, karışık cinsiyet) tek cinsiyeti reddeden; hem erkeksi hem de kadınsı özellikleri yüksek düzeyde sergileyen bireylerdir. KPSS vb. eğitim müfredatlarında buna ek olarak “çağdaş toplumların yeni nesilleri androjen kişiliğe uygun bir şekilde eğittikleri” gibi ifadelere rastlanabilir. Dikkatli bir şekilde bakıldığı taktirde (geleneksel, dindar vb. olan kitleler de dahil) toplum genelinde de cinsiyetsizliğin modernlik olarak algılandığı görülebilir. Zaten dizi/film ve moda başta pek endüstrinin büyük paralar kaybetme pahasına toplumsal cinsiyet rollerini yıkmak için verdiği büyük savaş ortadadır.
.#. Psikolojik Etmenler: Çocukların Sanayi Devrimi sonrasında baba yüzü görmeden, Modern Çağ sonrasında da hem anne hem baba yüzü görmeden kreşlere gönderilerek büyütülmesi çocuklarda rol model eksikliğine sebep olabilmektedir. Ayrıca medyanın kadın cinayetlerini veriş şekli (1) (2) erkeklerin “ben şiddet gösteren erkeklere benzemiyorum” psikolojisine, kadınların ise “ben ezilen, taciz edilen, kırılgan kadınlara benzemiyorum” psikolojisine girmelerine (3) ve hatta cinayetlerin normalleşmesine sebep olmaktadır (4). Bazı grupların cinsiyetlerden soğutmaktan başka bir işe yaramayan eylemleri ve cinsiyetlerin eksi yönlerinin sürekli kaşınması (5) (6) (7) ve geçmişte yaşanılan travmalar da sorunun diğer sebepleridir.
.#. Kalıtım ve Doğum Sorunları: Anne karnında gelişim esnasında gövde cinsel dönüşümünü yaparken beynin değişmeden dişi kalabilmesi ya da beyin dönüşüm yaparken gövdenin dönüşmeden dişi kalabilmesi cinsel kimlik bozukluğuna yol açabilmektedir. Bu tarz bireyler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda beynin cinsiyetinin bedensel cinsiyet ile aynı olmadığı görülmüştür. Ancak anne karnında buna neyin sebep olduğu tartışma konusudur.
.#. Yaşam Koşulları ve Alışkanlıklar: İçinde ne olduğu belli olmayan (veya tartışmalı olan) ürünleri modernlik sanarak vücudun doğal dengesini bozmak, (özellikle erkeklerde) aşırı vegan beslenme, aşırı alkol veya sigara tüketimi, beyindeki hormon reseptörlerini bozduğu için mastürbasyon bağımlılığı, beyindeki algıları bozduğu için pornografi bağımlılığı, kültür endüstrisinin ve toplum mühendislerinin dediklerini sorgulamadan benimseme alışkanlığı gibi hatalı uygulamalar da bir süre sonra cinsel kimlik bunalımına yol açabilmektedir. Bugün ne yazık ki en masum ve sağlıklı(?) ürünlerde bile hormon bozucular bulunmaktadır. (1) (2) (3) (4)
.#. Toplumları Yönetme Arzusu: Bu madde “oyun böyük yigenim” dermiş gibi gelmiş olabilir ama böyle bir iddia ve geçmiş örnekleri de mevcuttur. 🙂 Erkeklerin kadınlaşması toplumsal hareketleri sınırlayacağı ve birikim yerine harcamaları arttıracağı (1); kadınların erkekleşmesi ise ucuz iş gücü sağlayacağı ve çocukları genellikle kadınların eğitiyor olması gibi sebeplerle iş dünyasının işine gelmektedir. Firavunun (taht korkusuyla) erkek çocuklarını ve 6. yüzyıl Arap toplumunun bağnazlık sebebiyle kız çocuklarını diri diri toprağa gömmesi en güzel örneklerdir.
(Ayrıca Bakınız: Bağnazlık Nedir? Taassup Nedir? [Örnekler])
Cinsel Kimlik Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?
✅ Cinsel kimlik bunalımında endokrin, sosyal ve psikolojik etkenler rol oynamaktadır. Dolayısıyla tedavi de bu şekildedir. Tedavide en önemli basamak tanının doğru bir şekilde konulmasıdır çünkü cinsiyetler arasında katı ayrımlar olan unsurlar değildir ve mevcut ayrımlar da silikleştirilmektedir. Herhangi bir bozukluğu olmayan birisi karşı cinsin eşyasına yatkınlık gösterebilir. Ayrıca erken tanı ortaya çıkabilecek evden kaçma, depresyon, intihar girişimi, davranış bozukluğu ve bağımlılıklar gibi sorunlara önlem alabilmek için önemlidir.
✅ Psikoloji ve hormon bozucu kimyasalların öğrenilmeli ve bunlardan mümkün olduğunda uzak durulmalıdır. Bu özellikle anne karnındaki bebekler için geçerlidir. Bazı uzmanlar ise bu kimyasallara karşı düzenli olarak detoks yapılmasını da önerse de bazı durumlarda bu konuda tıbbi müdahale gerekebilmektedir. Ayrıca kişi ne yerse odur (1), sağlıklı beslenme esastır. Örneğin bir oturuşta koca tabağı mideye indirebilen taş fırın erkeklerinin kimyasallarla dolu içeriği belirsiz hazır gıdalarla tüketip vücut için gerekli besinleri alamaması risklidir. 🙂
(Ayrıca Bakınız: Detoks Nedir? Detoks Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir?)
(Ayrıca Bakınız: Sağlıklı Beslenme Önerileri ve Sağlıklı Beslenmenin Önemi)
✅ Bir bireyin istemediği şekilde yaşaması şiddetli üzüntü, kaygı ve bunalım yaşamasına hatta toplumda dışlanmasına ve ötekileştirilmesine sebep olabilir. Bu yüzden yine bu kişilerde depresyon, anksiyete ve çaresizlik gibi ruhsal hastalıklar da ortaya çıkabilir. Bu hastalıkların sonucunda ise bu bireylerin okul, iş ve sosyal hayatları olumsuz etkilenebilir, öyle ki intihara varan düşünceler ortaya çıkabilir. Dolayısıyla ruh sağlığını korumak en önemli adımlardandır.
(Ayrıca Bakınız: Ruh Sağlığı Nedir? Ruh Sağlığı Nasıl Korunur?)
(Ayrıca Bakınız: Nasıl Mutlu Olunur? [Mutlu Yaşamın Sırları])
✅ Uzmanlara göre sosyal ilişkilerin özellikle kadın-erkek ilişkilerinin genel işleyiş şekli de cinsiyetler arası rol bölümünden etkilenmektedir. Örneğin araştırmalara göre maskülen erkekler feminen kadınları, feminen erkekler maskülen kadınları çekici bulmakla beraber (1) cinsiyetler arasındaki çizginin silikleşmesi uzun vadede çiftler arasında çekimin azalmasına sebep olmaktadır (2). Benzer bir durum arkadaşlık ilişkilerinde de geçerlidir. Dolayısıyla sosyal ilişkilerde de olması gerektiği şekilde yaşamak psikolojik açıdan büyük önem taşımaktadır.
✅ Özellikle büyüme çağındaki bireylerde cinsel kimliğin gelişiminde anne ve babanın yanı sıra; çevresindeki abla, teyze, hala, ağabey, dayı, amca, hatta öğretmenler, arkadaşlar ve toplumun önünde olan isimler (ünlüler vb.) de rol oynar. Sürekli erkek rol modelleriyle büyüyen bir kızın maskülen, sürekli kadın rol modelleriyle büyüyen bir erkeğin feminen olması şaşırtıcı değildir, çünkü çocuğun öğrendiği budur. Ayrıca duygusal boşluğa düşen insanlar da rol modellerden etkilenmektedir. Dolayısıyla bunların bilincinde olarak ince eleyip sık dokumak gerekmektedir. Kişinin kendi cinsiyetine uygun davranışlarının ödüllendirilmesi de önerilir.
✅ Bireylerin cinsiyetler hakkındaki yanlış ve çarpık algılarının düzeltilmesi gerekir. Örneğin nüfusun çok küçük bir bölümünü kapsayan kadın cinayetlerinin sunum şekli ile erkeklere barbar, kadınlara güçsüz mesajı vermek yerine erkeklere medeniyeti inşa ettikleri, ailenin eğilmez direği oldukları vb.; kadınlara mukaddes canlılar oldukları, tüm toplumu yetiştirdikleri vb. yani erkek ve kadının bir elmanın birbirini tamamlayan iki yarısı oldukları anlatılsaydı sizce insanlar cinsiyetlerinden utanır mıydı? Dolayısıyla olumsuz yayınlardan uzak durmak ve bardağa dolu tarafından bakmak gerekir. Bu sosyal ilişkilerde başarı için de önemlidir.
✅ Cinsel kimlik bozukluğu nörogelişimsel koşulların düşük veya aşırı gelişmesidir. Cinsiyet disforisi olan çocuklar ve ergenler üzerinde yapılan araştırmalara göre otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocukların cinsel kimlik bozukluğu yaşama ihtimali 7 kat fazladır (1). Benzer bir durum yetişkinler için de geçerlidir. Otizmin en önemli sebeplerinden birisi ise vücuttaki ağır metal birikimidir (2). Dolayısıyla uzman kontrolünde ağır metal detoksu ve tedavisi yapılması önerilebilir. Zaten modern dünyada pek çok ağır metal kaynağı mevcuttur.
(Ayrıca Bakınız: Ağır Metal Nedir? Ağır Metallerin Zararları Nelerdir?)
(Ayrıca Bakınız: Ağır Metal Detoksu Nasıl Yapılır? [Rehber])
✅ Modern tıbbın cinsel kimlik bozukluğu için tedavi yaklaşımı ya mevcut cinsiyet ifadesinin desteklenmesi ya da hormon tedavisi, psikiyatri desteği ve cerrahi ameliyatlar (yüz, göğüs, ses, cilt, genital vb.) gibi ciddi tıbbi müdahalelerden kaynaklanan büyük ve köklü değişiklikleri içerebilir. Çocuklarda içinse (karar verebilmeleri için) yetişkinliğe gelinceye kadar ergenlik engelleyiciler kullanılmaktadır. Ancak cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ne kadar etkili olduğu da tartışmaya açıktır (1). Ayrıca bu tür büyük ve ciddi ameliyatlar sadece ‘cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğu’ ile ilgili bir belge alındıktan sonra yapılabilmektedir.
(Ayrıca Bakınız: Tıbbi Sorumluluk Feragatnamesi)